Blog
Daver Darende gidince, ülkemiz yine değerini bilemediği bir aydınını, yazarını, sanatçısını yitirdi; bizler çok saygıdeğer bir insanı, bir büyüğümüzü, ağabeyimizi, onurlu ve insanca yaşamak yolunda bir öğretmenimizi kaybettik.
Geleneksel anlatı yapısının dışına çıkan Erol Toy, Iğrıp’ta çok boyutlu insan dünyasının kıvrımlarını kendine özgü, imge yoğunluklu çağrışımsal bir üslupla işler. Bir doğa olayıyla, bir kavgayla ya da husumetle başlayan olaylar roman tiplerinin içsel dünyasında devam eder, çatallanır ya da derinleşir. Bildik bir sonuca ya da çözülmeye ulaşmayan bu olaylar, derinlikli içsel durumlara dönüşürken düşle gerçeklik arasında bir yolculuğa çıkarır Iğrıp okuru.
Serdar Şahinkaya dostumuz artık bu yakın iktisat tarihi alanının önemli araştırmacıları arasında yerini büyük bir gururla ve hak ederek almıştır. Bunu, dokuz ay içinde çıkardığı son iki kitabıyla bir kez daha kanıtlamış durumda. Mayıs 2022’de çıkardığı “Devrime Doğru İlk Adım. Mustafa Kemal Paşa’nın Halkçılık Programı (13 Eylül 1920)” ile Şubat 2023’te yayınlanan “Cumhuriyet’ten Önce Son Kurucu Kongre TÜRKİYE İKTİSAT KONGRESİ (İzmir, 17 Şubat - 4 Mart 1923)” kitaplarıyla (her ikisi de Telgrafhane Yayınları’ndan) bu alana yeni katkılar getirmeye ne denli kararlı olduğunu bizlere bir kez daha göstermiş oldu.
Bu kitabı gençler okumalı, nereden gelip nereye gitmekte olduğumuzu kavrayabilmek için. Bu kitabı günümüz edebiyatçıları de okumalı. Öğreneceğimiz çok şey var içinde, özellikle işgal yılları, Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin ilk yıllarında sıradan insanların yaşam deneyimlerine dair.
Gazeteci Mumcu’nun “Rabıta” kitabının ardından Işık Kansu, “Rabıta’nın Zabıtası” isimli kitabıyla bugün 12 Eylül’ün palazlandırdığı İslamcı kadroların AKP’deki yerlerini anlattı...
Bu dünyada, görüp duymam gerekeni görüp duydum deyip eleği duvara asan karakterler üzerinde çalışan yazar, bazen de tekil bir yaşamı sürdüremeyip bağımlı kişilikler de yaratmaktadır...
Ensar Vakfı, AKP döneminde Bakanlar Kurulu’nca “kamu yararına vakıf” ilan edilmiştir. Dolayısıyla “vergi muafiyeti vardır”. Demek ki, o taşınmazlar Ensar Vakfı’na devredilebilecektir.
Edebiyatsız bir yaşam, buyurganlık düzenlerinin tasarlayarak uyguladığı eylemler sonucunda olanaklıdır; olanaksız demek zor. Nazizm ve benzerleri buna örnektir. Ne ki edebiyatsız yaşam insanlıktan çıkmış, ilkelliğin her türünün kol gezdiği bir sürü toplumuyla örtüşür...
Bu yönüyle aslında, Özbay’ın kitabı Türk edebiyatının toplumsal düşünce boyutunu merak edenler için de bir rehber niteliği taşıyor...
Önemli iktisatçılarımızdan Dr. Serdar Şahinkaya'nın yeni kitabı, özellikle 1920'li ve 1930'lu yılların Türkiye ekonomisinin anlaşılması açısından çok değerli bir çalışma...
Tevfik Fikret'i güncel bir dille okura aktarmaya çalışan Öner Yağcı, Atatürk'ün Tevfik Fikret ile ilgilii anılarına da kitabında yer verdi...
Bu bilgilere ve daha birçok ayrıntıya ulaşmak isteyenler “Edebiyatımızın Ustalarının Gözünden Atatürk ve Devrimin Yönü”nü lütfen okusunlar, bunca bilgiyi bir arada sunan benim bildiğim ilk kitap...
Her Cumhuriyet ilke olarak soldadır. Çünkü halkın kendi kendini yönetim tarzıdır. Dolayısıya da Cumhuriyetin cumhuriyet olması için demokratik olmak ve de solda (halkın içinde ve yanında) olmak zorundadır.
İnsan; kuran da, bozan da. İnsan; veren de, alan da. İnsan; var eden de, yok eden de. İnsan; yeşerten de, solduran da. İnsan; yaşatan da, öldüren de... İyi de biziz, kötü de.
Ceyhun Atuf Kansu’nun farklı yıllarda kaleme aldığı ve Kurtuluş Savaşı’nın karakterini ilkelerini ve nüvesini coşkulu bir dille ifade ettiği denemeleri “ Kurtuluş Uyanış Direniş” adı altında Telgrafhane Yayınları tarafından basılmıştır. Öncelikle şunu söyleyelim, hala okumamışsanız mutlaka okuyunuz.